Bilim ve deha denince akla gelen ilk isimlerden biri olan Albert Einstein, fizik alanında yaptığı çalışmalarla dünyanın çehresini değiştirmiş isimlerden biridir. Fiziğin ve evrenin sınırlarının bilinenin çok ötesinde olduğunu keşfeden ilk isimler arasında yer alan Einstein, kendisinden onlarca yıl sonra ispatlanan teorileri sebebiyle tüm zamanların en önemli dahileri arasında kabul edilir. İlham verici yaşamı ve sıradışı kişiliğiyle de öne çıkan Albert Einstein’ı daha yakından tanımak için yazının devamına göz atabilirsiniz.
Albert Einstein Kimdir?
Alman bilim insanı Albert Einstein, dünya bilim tarihindeki en etkili ve başarılı teorik fizikçilerden biridir. Görelilik teorisine olan katkıları ile kuantum fiziğinin gelişimini hızlandıran Einstein; ışık hızı, ışık yılı ve karadelik kavramlarını teori olarak öne süren ilk isimlerden biri olarak bilinir.
Dünyaca ünlü E=mc² formülünü keşfeden Einstein, bu sayede kütle – enerji denkliğini bulmuş ve fizikte âdeta bir çığır açmıştır. Fotoelektrik yasasının keşfedilmesine ve ispatlanmasına önemli katkılar sunmuş olan bilim insanı, 1921 yılında Nobel Fizik Ödülü’nü kazanmıştır. Keşifleri, görüşleri ve bilimsel yaklaşımıyla kendisinden sonra gelen tüm bilim insanlarına ilham veren Einstein, pek çok görüşe göre 20. yüzyılın en önemli insanıdır.
Albert Einstein’ın Hayatı
Bilim tarihinin en etkili isimlerinden biri olan Albert Einstein, 1879 yılında Alman İmparatorluğu’nda dünyaya gelmiştir. Yaşamının ilk yıllarında Münih’te yaşayan Einstein, lise eğitimi için İsviçre’ye gider ve uzun bir süre ülkede yaşamayı sürdürür. 1914 yılında ülkesi Almanya’ya dönen Einstein, teorik fizik alanında yayınladığı makalelerle dünya çapında ses getirir.
Kendisinin çalışmalarına kadar tartışılmaz gerçek olarak kabul edilen Newton kanunlarını matematiksel ispatlarla yıkan Einstein, fiziğin sınırlarının çok daha geniş olduğunu ortaya koyar. Bu çalışmalarıyla bilim dünyasında âdeta bir deprem yaratan ünlü dahi, 1921 yılında Nobel Fizik Ödülü kazanmıştır.
1930’lu yıllara gelindiğinde Einstein, bilimsel çalışmalarıyla yankı uyandırırken kişisel yaşamında ise önemli bir krize doğru adım adım ilerlemiştir. Almanya’da Naziler iktidara gelmiş ve antisemitizm fırtınası, ülke geneline dalga dalga yayılmıştır. Aşkenazi Yahudi bir ailenin çocuğu olan Albert Einstein, bilim alanındaki devrimsel başarılarına rağmen Nazilerin hedefinde yer almıştır.
Nazi baskısıyla Almanya’yı terk etmek zorunda kalan Einstein, 1933 yılında Amerika Birleşik Devletleri’ne yerleşmiştir. Kendisi ABD gezisindeyken Nazilerin kendi eserlerinin de aralarında bulunduğu çok sayıda kitabı yaktığını öğrenen Einstein, gezisini kalıcı hâle getirmiş ve New Jersey’e yerleşerek Almanya’ya bir daha dönmemiştir.
Schopenhauer, Baruch Spinoza, David Hume gibi filozoflardan esinlenen Einstein; felsefe ve fiziği aynı çatı altında toplayan çalışmalarıyla geniş kitlelerin ilgisini çekmiştir. Evrenin genişlemesi, zamanın göreliliği, kara deliklerin varlığı gibi alanlardaki ispatlarıyla Newton kanunlarını aşan Einstein; çalışmalarıyla kendisinden sonraki bilim insanlarına, filozoflara ve sanatçılara da ilham vermiştir.
Yaşamı boyunca iki evlilik yapan Einstein, bu evliliklerin sonucunda üç çocuk sahibi olmuştur. Eduard Einstein, Lieserl Einstein ve Hans Albert Einstein adındaki üç çocuğun babası olan dahi bilim insanı, 1940 yılında ABD vatandaşlığına kabul edilir ve 1955 yılında aynı ülkede aniden geçirdiği bir beyin kanaması sebebiyle yaşamını yitirir.
Albert Einstein’ın Buluşları
Albert Einstein, bilim çevrelerinde “görülmeyeni gören ilk insan” olarak kabul edilir. Dünyaca ünlü dahinin buluşları, fizik kitaplarının yeniden yazılmasını sağlayacak kadar önemlidir. Kendisine kadar fizik dünyası Newton tarafından bulunan kanunları kesin olarak kabul ederken Einstein, evrenin görelilik yasasına göre hareket ettiğini matematiksel hesaplamalarla ispatlamış ve bilimin yönünü değiştirmiştir.
Albert Einstein en önemli buluşu olan kütle – enerji denkliği ile tanınır. E=mc² şeklindeki bu formül; enerjinin kütleyle ışık hızının karesinin çarpımına eşit olduğunu öne sürer. Mekân, zaman ve hareketin birbirinden bağımsız olmadığını, birbirine bağlı olarak hareket ettiğini ispatlayan bu formül izafiyet teorisinin temeli olarak kabul edilir. Fransız ve Macar bilim insanları tarafından ispatlanan formül, aynı zamanda kuantum mekaniğinin gelişmesine de büyük katkı sağlamıştır.
En önemli Albert Einstein başarıları arasında ünlü dahinin büyük katkı sağladığı Genel Görelilik Kuramı ve Özel Görelilik Kuramı da yer alır. Genel Görelilik Kuramı, evrenin sabit bir yapıya sahip olmadığını, sürekli genişlediğini ispatlamış ve kara deliklerin varlığını öne sürmüştür. Özel Görelilik Kuramı ise uzay ve zaman arasında bir ilişki olduğuna dikkat çekmiş ve uzay biliminin temelini oluşturmuştur.
Albert Einstein’ın çalışmaları, dolaylı olarak nükleer enerjinin ve atom bombasının keşfedilmesine de yol açmıştır. 1905 yılında yayınladığı makaleyle atomların varlığını ispatlayan Einstein, kütle – enerji denkliği ile nükleer enerjinin silah olarak kullanılabilir hâle gelmesine zemin hazırlamıştır.
Nazilerin kendi teorilerini kullanarak atom bombası hazırladığını öğrenen Einstein, 1939 yılında ABD Başkanı Roosevelt’i bu konuda uyarır. Bu uyarı, ABD’nin nükleer araştırmaları yoğunlaştırmasına ve 1945 yılında Japonya’ya atom bombası atmasına yol açar. Albert Einstein, 1954 yılında arkadaşı Linus Pauling’e Roosevelt’i atom bombası konusunda bilgilendirmesinin hayatındaki en büyük hata olduğunu itiraf eder.
Albert Einstein Hakkında Daha Önce Duymadıklarınız
Tarihin en etkili insanları arasında yer alan Albert Einstein, az bilinen yönleriyle de ilgi çekici bir yaşam öyküsüne sahiptir. Einstein’ın başrolünde olduğu en önemli olaylardan biri, ölümünden sonra beyninin çalınmasıdır. Yaşamını yitirdiği Princeton Hastanesi’nde patolojist olarak görev yapan Thomas Stoltz Harvey, Einstein’ın öldüğü gece beynini vücudundan ayırmış ve kendi evine götürmüştür. Bu süreçte çeşitli bilim insanları tarafından incelenen Albert Einstein beyni, tam 53 yıl sonra 2008 yılında Princeton Hastanesi’ne iade edilir.
Einstein hakkında az bilinen detaylardan biri de Almanya’daki Yahudi profesörlerin Nazi baskısından kurtulup Türkiye’ye sığınmasını sağlamasıdır. 1933 yılında Almanya’daki 40 profesörün Türkiye’ye iltica etmesi için Mustafa Kemal Atatürk’e resmî bir mektup yazan Einstein, esasında İsmet İnönü tarafından reddedilir. Kısa bir süre sonra ise Mustafa Kemal Atatürk’ün emriyle yaklaşık 200 Yahudi bilim insanı, Nazi baskısından kurtarılıp Türkiye’ye yerleştirilir. Aralarında dünyaca ünlü isimlerin de yer aldığı bu bilim insanları, akademik çalışmalarını uzun süre boyunca Türkiye’de sürdürmüştür.
Albert Einstein’ın En Unutulmaz Sözleri
Albert Einstein’ın ünü, popüler kültüre yansımış ve esasında kendisine ait olmayan pek çok söz “Albert Einstein sözleri” başlığı altında yayılmıştır. “Delilik, aynı şeyi tekrar tekrar yapıp farklı sonuçlar beklemektir.” ve ”İki şey sonsuzdur; insanoğlunun aptallığı ve evren. Fakat ikincisinden emin değilim.” şeklindeki iki söz, sıklıkla Einstein’a atfedilse de ünlü dahinin bu sözleri söylediğine dair herhangi bir bulgu yoktur.
Bununla birlikte Einstein’ın gerçekten söylediği unutulmaz sözler de vardır. Bunlardan en ünlüsü, “İnsan aklın sınırlarını zorlamadıkça hiçbir şeye ulaşamaz.” sözüdür. “Merakınızın peşinden gidin: Benim özel bir yeteneğim yok. Yalnızca tutkulu bir meraklıyım.” şeklindeki açıklaması ise Einstein’ın ne kadar mütevazı bir insan olduğunu ortaya koyarken tarihin en önemli başarı sözleri arasına girmiştir. Albert Einstein ayrıca “Kendimi sadece bir insan olarak görüyorum. Irkçılık çocukluk hastalığıdır. İnsanlığın kızamığıdır.” sözleriyle büyük bir mağduriyet yaşadığı ırkçılık konusuna olan tavrını da net bir şekilde ortaya koymuştur.
Tarih, bilim, eğitim ve üniversite yaşamı hakkında birbirinden faydalı içeriklere anında ulaşmak için sen de pingpong university’ye üye olabilirsin.