Üniversite tercihi sırasında okulun eğitim kalitesi ve öğretmenleri kadar konumu ile kampüsü de büyük bir önem taşır. Kampüs imkanları öğrencilerin sosyal yaşamı ve motivasyonu için en önemli noktalardan biridir. Geniş bahçesi ve farklı aktivite alanları bulunan okul kampüsleri, yeni arkadaşlar edinmek ya da arkadaşlarınızla kaliteli zaman geçirmek için birçok avantaj sunar. Aynı zamanda ders aralarında kampüsün geniş ve huzurlu bahçesinde dinlenerek, ders için enerjinizi tekrardan toplayabilirsiniz.
Bundan dolayı seçeceğiniz üniversitenin eğitim imkanlarından sonra dikkat edilmesi gereken bir diğer nokta kampüsü ve konumudur. Özellikle dünya üzerinde birbirinden güzel kampüsleri ile adını duyurmuş dünya üniversiteleri mevcuttur. Bu üniversiteler Gotik, Barok ya da Rönesans mimarisinden izler taşıyan yapıları ve birçok farklı çiçek türüne ev sahipliği yapan bahçeleri ile herkesin ilgisini çeker.
Bu kampüsler tarihi heykelleri, duvar süslemeleri ve 120 yıllık ağaçları ile de büyük bir öneme sahiptir. Dünya üzerindeki kampüsü güzel üniversiteler hakkında daha fazla bilgi almak için, üniversite kampüsleri rehberi yazımızı hemen okumaya başlayabilirsiniz.
Harvard Üniversitesi, ABD
Amerika Birleşik Devletleri’nin en güzel şehirlerinden olan Boston’da yer alan ve dünyanın en iyi üniversiteleri arasında sayılan Harvard, John F. Kennedy, Matt Damon, Bill Gates ve Barack Obama gibi birçok tanınmış ismin mezun olduğu bir okuldur. Üniversite, 1636 yılından bu yana hizmet verir. Kızıl tuğladan yapılmış binaları, tarihi dokusu, geniş çimenlik alanları ve bahçeleri ile hem ziyaretçileri hem de öğrencileri büyüler.
Üniversite binalarının Gotik ve Viktorya mimarisi kampüse farklı bir hava katar. Aynı zamanda kampüsün merkezi konumunda yer alan Widener Kütüphanesi, geniş arşivi ile de öğrencilerin motive kaynağıdır. Kütüphane içerisinde 400 milyon tarihi el yazması ve 10 milyon fotoğraf bulunur. Bu sayede dünyanın en büyük akademik kütüphanesi öğrencilerin elinin altındadır.
Bunların dışında kampüs içerisinde şapel, kilise, tarihi Sever Hall ve Harvard Sanat Müzesi bulunur. Bu sayede öğrenciler ders aralarında müzeyi gezebilir, hatta müzenin hemen yanında yer alan kulüplere giderek yeni dostluklar kurabilir. 209 dönümlük bir araziyi kaplayan ve kentin simgesi haline gelen Harvard Üniversitesi, bu güzel kampüsü sayesinde gezginlerin bile ziyaret ettiği bir destinasyon haline gelmiştir.
Ayrıca Charles Nehri kenarında konumlanan üniversitenin bahçesinden, göz alıcı bir gün batımı manzarası izlemek de mümkündür. Harvard’ın en güzel üniversite kampüsleri arasında sayılmasının en büyük nedenlerinden biri de Arnold Arboretumu’dur. Botanik bahçe içerisinde, 16.000’den fazla bitki türüne yakından bakabilme fırsatı yakalayabilirsiniz.
Cambridge Üniversitesi, Birleşik Krallık
1209 yılında kurulan Cambridge, dünyanın en eski 4. üniversitesi olarak kabul edilir. Aynı zamanda dünyanın en prestijli okullarından da biridir. Kampüsü güzel olan devlet üniversiteleri arasında yer alan Cambridge, her yıl ortalama 20.000 öğrenciye ev sahipliği yapar. Cambridge’in kampüs güzellikleri arasında en dikkat çekeni ise üniversitenin gotik mimariden esintiler taşıyan binalarıdır.
Yapıların üzerinde çok sayıda işleme ve süslemeler yer alır. Bunun yanı sıra rengarenk vitrayları ile de hoş bir atmosfer sağlar. İlgi çekici binaların yanı sıra üniversitenin, geniş avlusu ve bahçeleri bulunur. Avluların merkezinde ise dikkat çekici heykeller ve çeşmeler yer alır. Ayrıca üniversiteye özel bir botanik bahçesi de mevcuttur.
Doğayla iç içe bir konumda yer alan üniversitede dolaşırken tavşan ve sincaplarla karşılaşmanız da mümkündür. Cam Nehri kenarında konumlanmış olan Cambridge Üniversitesi, öğrenciler ve ziyaretçiler için eşsiz bir manzara sunar. Ayrıca diğer üniversitelerin binalarına ulaşım için nehir üzerinde, ilgi çekici ve şık pek çok köprü de yer alır.
Bunlar arasında en popüleri ise kapalı bir tasarıma sahip olan Bridge of Sighs’dir. Dileyen öğrenciler nehirde gondol turuna katılarak, arkadaşlarıyla kaliteli zaman geçirebilir. Ayrıca belirli günlerde üniversitenin kampüsünde geçici sergiler de düzenlenir.
Stanford Üniversitesi, ABD
Amerika Birleşik Devletleri’nin batı yakasındaki Kaliforniya’da yer alan 8180 dönümlük Stanford Üniversitesi, dünyanın en büyük üniversite kampüsü sayılabilecek geniş bahçelere sahiptir. Üniversite modern mimariye sahip yapıları ve yemyeşil bahçesi ile görenleri cezbeder. Kampüsü güzel olan özel üniversiteler arasında sayılan Stanford, dünyanın en büyük bütçeye sahip 3. yüksek okuludur.
Stanford Üniversitesi mezunları SUN, Cisco, Google, Yahoo, HP ve IP gibi birçok buluşa imza atmıştır. Geniş çimenlik alanlara ve rengarenk çiçeklerle süslenmiş bahçelere sahip olan üniversite, Sierra Nevada dağlarının manzarasıyla da ilgi çeker. Kampüs genelinde meşe koruları, çiftlik, ilkbahar, gül ve organik bahçeler yer alır. En güzel kampüsler arasında sayılan bu alanda çeşitli heykeller, tablolar ve öğrenciler tarafından yapılmış sanat eserleri bulunur.
Kampüsün en dikkat çekici yerlerinden biri de Nizamiye Kapısı’dır. Kapıdan girer girmez sizleri yol boyunca palmiyelerin dizildiği bir yol karşılar. Yolun sonundaki ana meydanda mozaik süslemelere sahip, göz alıcı bir kilise yer alır. Kilisenin dış tarafında ise Auguste Rodin tarafından yapılmış bilim insanlarının tasvir edildiği 170 adet heykel yer alır.
Kampüste yer alan Stanford Memorial Kilisesi ise üniversitenin mimari güzelliği olarak kabul edilir. Mozaik süslemelere ve vitray tasarımlara sahip olan kilise, San Marco Bazilikası’ndan ilham alınarak tasarlanmıştır.
Melbourne Üniversitesi, Avustralya
Avusturalya’da 1853 yılında kurulmuş olan Melbourne, ülkenin en eski ikinci üniversitesidir. Adından da anlaşılacağı gibi üniversite Avusturya’nın en yaşanabilir şehirlerinden olan Melbourne’de yer alır. Kampüsü en güzel üniversiteler arasında sayılabilecek Melbourne Üniversitesi’nin yapıları Barok mimarisinden izler taşır.
19. yüzyıldan kalma bu yapılar arasında, ünlü ve tarihi saat kulesi en dikkat çekenlerden biridir. Kampüste yer alan yapı ve kapılar farklı heykel figürleri ile süslenmiştir. Şirin ve yemyeşil bahçelere sahip olan üniversitenin kampüsü, sakin ve huzurlu bir atmosfere sahiptir.
Ayrıca bahçelerde yer alan sarmaşıklar, üniversiteki Janet Clarke Hall, Trinity College ve Ormond College binalarını tamamen sararak kampüse daha otantik bir atmosfer sağlar. Aynı zamanda kampüs çevresinde birçok kafe ve restoran de yer alır. Bu sayede öğrenciler ders aralarında vakit geçirmek için birçok aktivite alanına sahiptir.
Tokyo Üniversitesi, Japonya
Güzel kampüslü üniversiteler arasında yer alan Tokyo, 1877 yılında Japonya’da kurulmuştur. Uzak Doğu’nun tanınmış ve prestijli okullarından biri olan Tokyo Üniversitesi 120 yıllık ginkgo ağaçları ve 1600’lü yıllardan günümüze kadar gelmeyi başaran Sanshiro Göleti ile pitoresk bir atmosfere sahiptir. Özellikle sonbaharın gelmesi ile birlikte altın sarısı yapraklarına dökmeye başlayan gingko ağaçları, göz alıcı bir ortam yaratır.
Kampüsün en dikkat çeken yerlerinden biri de Edo döneminden kalan tarihi Kızıl Kapı’dır. Akamon olarak da bilinen Kızıl Kapı, üniversitenin sembolü ve Japonya’nın ulusal hazinesidir. Ayrıca üniversite çevresinde ünlü Yayoi Sanat Müzesi ve dünyaca tanınan köpek Hachiko Heykeli bulunur. Bu sayede öğrenciler üniversite dışında da yapabilecek birçok aktiviteye sahiptir.
Hem Türkiye’deki hem de tüm dünyadaki üniversiteler, kampüsler ve eğitim sistemi hakkında daha pek çok bilgi öğrenmek için Pingpong University uygulamasını hemen indirip, ücretsiz üye olarak dilediğiniz tüm bilgilere sahip olabilirsiniz.
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.