‘’Çamur at izi kalsın’’ atasözü bir sözün yalan olduğu ispatlansa bile etkilerinin kişi üzerinde uzun bir süre devam edeceği anlamına gelir ve bundan kaçınılması gerektiğini vurgular.
Sosyal medyanın hayatımıza girmesiyle iyice kontrolden çıkan teyitsiz bilgiler ve iftiralar yüzünden birçok insan gündelik hayatını devam ettiremez hale geliyor. Her insanın bir gün haksızlığına kolayca uğrayabileceği, kökeni Eski Roma Hukuku’na dayanan bu ilkeyi etraflıca bilmekte fayda var.
Masumiyet karinesi, suçsuzluk ilkesi veya uluslararası hukuk terimi olarak presumption of innocence; suç kesinleşmediği sürece kimsenin hükümlü sıfatıyla değerlendirilemeyeceğini ifade eden, temel hukuk doktrinidir.
Suçsuzluk ilkesi sanığı korumaktan öteye hukukun devamlılığını sağlama fonksiyonuna da sahiptir. Zira sanığın suçlu olduğu öngörüsüyle birlikte adaletin temeli olan soruşturma ve araştırma ilkeleri anlamsızlaşacaktır. Sanık suçsuzluk ilkesiyle birlikte kendini savunabilecektir. Masumiyet karinesi, sanığın masum olduğunu değil suçsuz olduğunu öne sürer ve yargılama süreci kesinleşinceye kadar hiç kimse haksız yere suçlanmaz.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/2. maddesine göre bir suç ile itham edilen herkes, suçluluğu yasal olarak sabit oluncaya kadar suçsuz sayılır.
‘’Anayasamızın 38/4. maddesi de suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar, kimse suçlu sayılamaz, diyerek aynı ilkeyi benimsemiştir. Hukuk devletinin bir gereği olan bu ilke nedeniyle, bir kimsenin suçluluğunun kesinleşmiş yargı kararıyla ispat edilmiş olmasına kadar, o kişinin suçsuz olduğu varsayılacaktır.
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.