Kapatmak için ESC tuşuna basınız.

Akademisyen Nedir? Akademisyen Nasıl Olunur?

Akademisyen olmak, pek çok üniversite öğrencisinin hayalidir. Eğitimin hiç bitmediği, bilim ve kültür dolu bir yaşam tarzı seçmek anlamına gelen akademisyenlik, aynı zamanda yüksek prestije sahip bir meslektir. Bilimin ışığını nesilden nesile aktarma görevini üstlenen akademisyenler, kültür dünyasına olan katkılarıyla da tarihe iz bırakır. Peki akademisyen nedir nasıl olunur, biliyor musunuz? Detaylar için aşağıdaki bilgilere göz atabilirsiniz.

Akademisyenlik Mesleği ve Sorumlulukları

Bilimsel araştırmalar yapan ve eğitimleriyle yeni bilim insanlarının gelişimine katkıda bulunan üniversitelerde eğitim ve araştırma kadrolarının önemi büyüktür. Diğer üniversitelerle ortak olarak belirlenmiş değerlere uygun şekilde eğitim almış, gerekli aşamaları tamamlamış ve akademik çalışma yapma yeterliliği kazanmış kişilerden oluşan eğitim ve araştırma görevlilerine, akademisyen ismi verilir. 

Akademisyenlik, toplum nezdinde prestiji yüksek, saygın, geleceği parlak ve yükselme olanakları sınırsız bir meslektir. Bununla birlikte akademisyenliği sadece bir meslek olarak görmek, doğru değildir. Akademisyenler, eğitim aldıkları alan hakkında bilimsel araştırmalar yapmak, yeni bilgilere ulaşmak ve dünya kültür mirasına katkıda bulunmak gibi sorumluluklara sahiptir.

“İyi bir akademisyen nasıl olunur” sorusunun yanıtı, şüphesiz ki bilimsellikten, çok çalışmaktan ve kendisinden sonra gelen öğrencilere doğru şekilde yol göstermekten geçer. Öğrenmenin ve araştırmanın bir ömür boyu sürdüğü akademisyenlik mesleği, esasında bir bayrak yarışıdır. İyi bir akademisyenin hocalarından devraldığı bilgi birikimini geliştirerek kendisinden sonraki öğrencilere iletmesi beklenir. 

Akademisyen Olmanın Yolları ve Gereksinimleri 

Akademisyenlik, özellikle eğitimden keyif alan, kendisini sürekli geliştirmeyi ve eğitim disiplini içinde bilimsel araştırmalar yapmayı seven öğrenciler için ideal bir kariyer hedefidir. Bu sebeple de pek çok üniversite öğrencisi, “üniversitede akademisyen nasıl olunur?” sorusuna yanıt arar. Bu sorunun yanıtı ise şu şekildedir:

  • Akademisyen olmak için ilk olarak lisans programını yüksek bir not ortalamasıyla ve sene kayıpsız bir şekilde tamamlamak gerekir. Akademisyen olmak için en az 2.50 puan ortalaması yeterlidir; ancak daha yüksek bir puan ortalaması ve sene kaybı yaşamamış olmak, sonraki programlara tercih edilmenizi kolaylaştırır.
  • Lisans eğitimini başarıyla tamamlayan öğrenciler, ALES ve YDS sınavlarından yeterli puanı almalı, sonrasında da herhangi bir üniversitenin yüksek lisans programlarına başvurmalıdır. 
  • Yüksek lisans eğitimini de tamamlayan öğrenciler, tez onayı aldıktan sonra herhangi bir üniversitede araştırma görevlisi olarak akademik kariyerlerine başlayabilir.
  • Daha yüksek bir akademik unvana ulaşmak isteyen öğrencilerin yine kendi alanlarıyla ilgili bir doktora programına yazılması ve bu programı da başarıyla tamamlaması zorunludur.
  • Doktor unvanını alan kişiler, üniversitelerde kadro alabilir ve yardımcı doçent, doçent, profesör gibi unvanlar elde edebilir.
  • Akademik kariyerini ilerletmek isteyenlerin doktora sürecini tamamladıktan sonra üniversitelerde çeşitli sınav ve mülakatlara girerek kadro alması gerekir.

Herhangi bir üniversitenin akademik kadrosuna kabul edilen akademisyenler, bir yandan eğitim verme hakkı kazanırken diğer yandan da kendi eğitimlerini ve bilimsel çalışmalarını sürdürür. Araştırma, inceleme, laboratuvar çalışması gibi faaliyetler, üniversitelerde kadro açıldığında değerlendirilir ve şartları karşılayan akademisyenler, bir üst unvanı elde etmeye hak kazanır.

Akademisyenlik Kariyer Yolu ve İlerleme Olanakları 

“Akademisyen nasıl olunur?” sorusuna yanıt arayan öğrenciler, bu meslekteki ilerleme yollarını da merak eder. Akademik kariyer yapacaksanız atmanız gereken şu adımlar şu şekildedir:

  • Lisans mezunu olmak,
  • Yüksek lisans programı tamamlamak,
  • Doktora vermek,
  • Araştırma görevlisi olmak,
  • Yardımcı doçent kadrosuna girmek,
  • Doçent unvanı kazanmak,
  • Profesör olmak.

Bir dönem Türkiye’de ordinaryüs unvanı da kullanılmıştır; ancak bu unvan, 1960 yılında kaldırılmıştır. Bu sebeple de profesörlük, Türkiye’de akademik olarak ulaşılabilecek en yüksek unvandır. Bununla profesörlük seviyesine ulaşan akademisyenlerin kariyerlerinde hâlen ilerleme şansı vardır. Profesörler, görev aldıkları okulda bölüm başkanı, dekan ya da rektör olabilir.

Akademisyenlerin öncelikli görevi, bağlı oldukları üniversitenin akademik çalışmalarında rol almak ve bilim dünyasına katkıda bulunmaktır. Bununla birlikte akademisyenler, üniversite dışında da pek çok farklı alanda görev alabilir. Devlet kurumlarına ya da özel sektöre danışmanlık verebilir, bağımsız araştırmalarda çalışabilir, diğer eğitim kurumlarının programlarında görev alabilir ve kendi alanlarıyla ilgili saha çalışması yapabilir.

Örneğin mimarlık bölümündeki bir akademisyen, bir yandan akademideki bilimsel çalışmalarını sürdürürken öte yandan bağımsız olarak mimarlık yapabilir ya da mimari çalışmalara danışmanlık verebilir. Sinema televizyon bölümünde görevli bir akademisyen ise üniversitedeki faaliyetlerinin yanı sıra kendi filmlerinin yapım ve yönetim süreçlerini üstlenebilir ya da özel kuruluşlarda eğitim verebilir.

Akademisyenlikte Başarı için Gerekli Beceriler ve Nitelikler 

Akademisyen olmak, ömür boyu süren bir eğitim sürecine girmektir. Bu sebeple de başarılı bir akademik kariyer için gereken ilk nitelik, öğrenme ve gelişim arzusudur. Bilgi birikimini geliştirme, sürekli yeni bilgiler edinme, araştırma, okuma ve yazma konularına ilgi duymak, akademisyenlik için olmazsa olmaz şartlar arasında bulunur.

İyi bir akademisyenin sahip olması gereken bir diğer özellik de öz disiplindir. Akademisyenlik, her şeyden önce bilim disiplini içinde hareket etmeyi zorunlu kılar. Bununla birlikte pek çok akademisyen, yoğun bir takvime sahiptir. Araştırma, eğitim, ders verme, konferans düzenleme, makale yazma, uluslararası ziyaretler gerçekleştirme gibi pek çok sorumluluğa sahip olan akademisyenlerin bütün bu yükümlülükleri yerine getirecek kadar disiplinli olması gerekir.

Akademisyen olmak için gereken bir diğer çok önemli özellik ise nesnel ve objektif düşünebilme yeteneğidir. Bilim, sorgulamaktan doğar. Bilimle ilgilenen herkesin nesnel, sorgulayan, objektif ve yenilikçi bir düşünce yapısına sahip olması gerekir. Bilimi üreten ve zenginleştiren akademisyenlerin de bu özelliklerin tümünü taşıması; bilgileri nesnel gerçeklerden yola çıkarak değerlendirmesi ve daima tarafsız olması beklenir.

Akademisyenlerin sahip olması gereken bir diğer beceri ise yabancı dildir. Bu konuda da kimi zaman kafa karışıklığı yaşanabilir. Akademisyen olmak isteyen öğrenciler, yabancı dilin yalnızca yabancı dilde eğitim veren kurumlarda akademisyen olmak için gerekli olduğunu zannedebilir ve “İngilizce akademisyen nasıl olunur” sorusuna yanıt arayabilir. Yabancı dil, tüm akademisyenler için gerekli bir şarttır. Bunun temel sebebi de akademisyenlerin yabancı kaynaklardan araştırma yapması ve yabancı meslektaşlarıyla iletişime geçmesidir.

Akademisyenlikte Karşılaşılan Zorluklar ve Çözüm Yolları

Akademisyenlik, keyifli ve tatmin edici bir meslek olsa da tüm meslekler gibi çeşitli zorluklara sahiptir. Karşılaşabileceğiniz en önemli zorluk, alanınızdaki yenilikleri takip etme zorunluluğudur. Öne çıkan bir akademisyenin hem mevcut literatüre hakim olması hem de alanındaki tüm yeniliklerden anında haberdar olması gerekir. Bu sorunu çözmek için uygulayabileceğiniz en etkili yol, bilgi birikiminizi sürekli olarak geliştirmek ve öğrenmeyi bir yaşam biçimi hâline getirmektir.

Akademisyenlerin yoğun programı da kimi zaman çeşitli zorluklara yol açabilir. Çok sayıda akademisyen sabah üniversitede derslere girer, öğlen saatlerinde bilimsel çalışmalarını gerçekleştirir, akşam saatlerinde ise üniversite dışı mesleki faaliyetlerine vakit ayırır. Ayrıca akademisyenlerin alanlarına göre sık sık seyahat etmesi de gerekebilir. Bu yoğunlukla baş edebilmek için zamanınızı iyi bir şekilde yönetmeniz, sağlığınıza dikkat etmeniz ve verimliliğinizi düşürecek faaliyetlerden kaçınmanız yeterlidir.

Akademik alanda yükselmek, kimi zaman zorlayıcı olabilir. Rekabetin yüksek olması ve yeterli kadronun açılmaması gibi faktörler, hayal ettiğiniz unvana ulaşma süresini uzatabilir. Bu sebeple iyi bir akademisyenin mesleki hayatına uzun soluklu bir maraton olarak bakması ve çalışmalarını sabırla sürdürmesi gerekir.

Akademik yaşam, eğitim ve öğrenci dünyasıyla ilgili birbirinden faydalı içeriklere ulaşmak için Pingpong University’e üye olmayı unutmayın!

Bir yanıt yazın