Geleneksel öğrenme yöntemleri, birçok durumda faydalı olsa da herkesin öğrenme süreci kendine özeldir. Doğal olarak da bireyler, bilgileri farklı şekilde kavrama eğiliminde olur. Nasıl öğreneceğine ilişkin en etkili stratejileri bilmek yeni fikirler, kavramlar ve beceriler edinmeye çalışırken çabalarını en üst düzeye çıkarmana yardımcı olabilir. Verimliliğin artmasına katkı sağlayacak farklı ders çalışma teknikleri; bilgi edinme sürecini eğlenceli hale getirirken, öğrendiklerini uzun süre hafızanda saklamana destek veren yöntemler sağlar. Farklı ders çalışma teknikleri arasından hangisinin sana uygun olduğunu belirleyerek öğrenme sürecini daha etkili hale getirebileceğini biliyor musun?
Pomodoro Tekniği: Daha Verimli Çalışmanın Anahtarı
1990’ların başında Francesco Cirillo tarafından oluşturulan Pomodoro, esasında bir zaman yönetimi tekniğidir. Bu teknik, arada molalar vererek yönetilebilir çalışma seanslarına teşvik eder. Her çalışma seansına da Pomodoro adı verilir. Bu yönteme göre çalıştığın her 25 dakikadan sonra 5 dakika mola verirsin. 4 veya 5 çalışma seansından sonra 15-20 dakikalık ara verme hakkın olur. Son derece kolay bir şekilde uygulanabilmesi, Pomodoro’nun en büyük avantajdır. Bu yöntemi geliştiren Cirillo’ya göre Pomodoro tekniği şu şekilde çalışır:
- Pomodoro tekniği için “ders çalışma programı nasıl hazırlanır?” diye düşünüyorsan, öncelikle her görevi tamamlamak için ne kadar zamana ihtiyacın olduğunu belirlemelisin. Örneğin öğrenmen gereken ünite, sana bir tam Pomodoro seansı gerektirebilir. Eğer öğrenmen gereken konu uzun ise başlıklara ayırabilir, bir seansı öğrenebileceğin üç konu başlığı ile planlayabilirsin. Her çalışma programına öğreneceğin konu, ünite veya başlıkların kaç dakika süreceğini yazmalısın. Böylece, 25 dakikadan kısa sürecek görevleri eşleştirerek çalışma programını hazırlayabilirsin.
- Zamanlayıcıyı ayarladıktan sonra hemen çalışmaya başlamalısın. Burada 25 dakika süresince odağını bozacak her şeyi devreden çıkarman gerekir. Mümkünse bir sonraki molaya kadar cep telefonunun bildirimlerini kapatmalı, dikkat dağıtıcı unsurların tamamını ortadan kaldırmalısın.
- Pomodoro seansını tamamladıktan sonra 5 dakika mola verebilirsin.
Pomodoro, verimli ders çalışma teknikleri arasında en popüler olanlardan biridir. Hem zamanı etkili şekilde kontrol etmeni sağlar hem de konsantrasyonunun bozulmaması için seni teşvik eder. Bunların yanı sıra bu teknik, aciliyet duygusu uyandırarak erteleme alışkanlığının ortadan kalkmasına destek verir. Bir görevi tamamlamak için yalnızca 25 dakikan olduğunu bildiğin için dikkat dağıtacak herhangi bir işe zaman ayırma olasılığın düşer.
Anki Flash Kartları: Hızlı ve Etkili Öğrenme Yöntemi
Anki Flash kartları, özellikle yeni kavramları öğrenirken kullanabileceğin en etkili yöntemler arasında yer alır. Hafızada tutmaya yardımcı dijital bir araç olan bu kartlar, kanıta dayalı bir öğrenme tekniği olan aralıklı tekrarı kullanır. Dolayısıyla tekrarlama algoritması kullanan bu yöntem; akılda kalıcı ders çalışma teknikleri denince en popüler olanlardan biridir.
Hızlı ve etkili öğrenme yöntemi olan Anki’de kullanıcılar, sorular veya yönlendirmeler içeren bilgi kartları oluşturur. Bu bilgi kartlarıyla kendini istediği her an test edebilirsin. Anki’nin fiziksel bilgi kartlarından farkı, oluşturduğun her karta zorluk derecesi verme fırsatındır. Bu fırsat sayesinde hangi kartların ne kadar aralıklarla tekrarlanması gerektiğini de rahatça tespit edebilirsin.
Metin İnceleme Teknikleri: Ders Notlarınızı Nasıl Daha İyi Anlayabilirsiniz?
Ders notlarını daha iyi anlamak için doğru dinleme ve not alma tekniklerini öğrenmen gerekir. Not alma tekniklerini öğrenerek anlatılanları verimli bir şekilde takip etmekle kalmaz aynı zamanda zamanı da daha iyi yönetebilirsin. Doğru not alma teknikleri aşağıda listelenmiştir:
- Ders esnasında tam cümleler almadan, yalnızca konunun ana fikrini anlamak için ihtiyacın olan anahtar kelimeleri yaz. Ders içeriğinde “ve, bir” gibi ifadeleri notlarında kullanma.
- Metinlerini incelerken, kendi kelimelerinle kurduğun cümleler konuyu anlaman için daha fazla yardımcı olur. Dolayısıyla duyduklarını anlamlı gelecek sözcüklerle ifade et.
- Yapıya, vurguya ve önemli noktalara dikkat çekmek için renk ve semboller kullan. Ancak, dersi dinlerken renk kodlamasına çok fazla odaklanmamalısın. Bu, metni incelerken uygulaman gereken bir metinden metne not alma tekniğidir. Renk kodlaması zaman ve konsantrasyon gerektirir.
- Sık kullanılan kelimelerin, ifadelerin veya adların sembolleri ve kısaltmaları, hızın önemli olduğu derslerde not almak için faydalı olur. Bu noktada tutarlı olmak da önemlidir. Tutarlılık, hangi sembolün neyi temsil ettiğini hatırlamana yardımcı olur.
- Hem ders sırasında anlatılanları not ederken hem de metinden metine çalışmada ifadesi zor olan konular için diyagram ve resimler kullan.
Hızlı Okuma Teknikleri: Daha Fazla Bilgiyi Daha Kısa Sürede Alın
Hızlı okuma teknikleri, zaman yönetimine katkı sağladığı için verimli öğrenme stratejileri arasında oldukça popülerdir. Her gün bir süre okuma becerilerin üzerinde çalışıp aşağıdaki adımları izleyerek daha hızlı okumaya başlayabilirsin:
- Alt seslendirme, yavaş okuyucular arasında yaygın olan bir iç monologtur. İç monolog, okuduğun kelimeleri tekrar etmek anlamına gelir. Ancak, okuduğunu anlamak için her kelimeyi iç sesinle tekrar etmen gerekmez. Kelimelere bakmanın bilgileri işlemek için yeterli olacağına kendini ikna ederek okuma hızını artırabilirsin.
- Okumadan önce metni taramak, en kritik kısımları yakalamana yardımcı olur. Böylece okumaya geçtiğinde seni neyin beklediğine hazırlıklı olursun.
- Bir paragrafı veya cümleyi tekrar tekrar okumak, daha iyi anlamaya ve öğrenmeye yardımcı olmaz aksine zamanını boşa harcar.
- Okuma pratiği yapmak, hızını yavaş yavaş artıracaktır. Ne kadar çok okursan o kadar verimli ve hızlı olursun.
- Hızlı okuma tekniklerinin püf noktası, tek seferde bir kelime okumadan kaçınmaktır. Yazı tipine ve türüne bağlı olarak gözler aynı anda üç ila beş kelimeyi tarayabilir. Okuma yaparken gözlerini taramaya benzer şekilde hareket ettirmeye çalış. Tek seferde bir kelime okumak yerine bloklara odaklan.
Çalışma Grupları: Öğrenmeyi Paylaşmanın Gücü
İşbirlikli öğrenme yaklaşımının gerekliliklerini sağlamaya yardımcı olan çalışma grupları, bilgi ve becerilerin bir araya getirilmesini sağlar. Öğrenmeyi paylaşmayı sağlayan bu yaklaşım, en iyi ders çalışma teknikleri arasında yer alır. Teknik sayesinde öğrenciler, çalışırken zamanlarını nasıl planlayıp yöneteceklerini de öğrenebilir.
Bireysel çalışma yaparken ders çalışma sürecini erteleyebilirsin. Ancak, bir çalışma grubunda olduğunda öğrendiklerini paylaşmak için belirlenen zaman diliminde hazır olman gerekir. Bu sayede dersini ertelemeden belirlediğin takvime uygun olacak şekilde çalışırsın. Çalışma gruplarındaki öğrenciler birlikte çalışarak, genellikle yalnız çalışanlara göre daha hızlı öğrenebilir. Örneğin; sana karmaşık gelen bir kısım başka bir öğrenciye anlaşılabilir gelebilir. Bir çalışma grubunda olduğunda zamanını çözüme harcamak yerine soru sorarak değerlendirebilirsin.
Sana kolay gelen bir konu, çalışma grubundaki başka bir arkadaşına zor gelebilir. Anlatmak, öğrenmeyi kolaylaştıran ve teorik bilgileri pekiştiren bir eylemdir. Öğrendiğin konuları ona anlatırken sen de tekrar etmiş ve konuyu daha iyi öğrenmiş olursun.
Kendi başına çalışırsan materyalini her zaman aynı perspektiften yani, kendi bakış açından görürsün. Çalışma grupları, yeni bakış açıları edinmene yardımcı olur. Yeni bakış açıları da ilgili konuyu, daha derinlemesine öğrenmene katkı sağlar.
Pingpong üniversite eğitimin süresince ders notlarına, etkinliklere, farklı ya da seninle aynı bölümden olanlara ulaşabileceğin bir platformdur. Pingpong’a hemen üye olarak, diğer üniversite öğrencileriyle etkileşime geçebilir ve kendi çalışma grubunu kurabilirsin. Aynı zamanda yemekhane listesinden ders programına kadar olan her bilgiye uygulama üzerinden erişebilirsin.
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.